Sosyoloji (toplumbilim); tarih, coğrafya, psikoloji, siyaset, antropoloji, ekonomi gibi sosyal bilimlerden biridir. Sosyolojinin alanı en genel anlamıyla toplumdur.
Sosyoloji, toplumu bilimsel olarak açıklayan ve onun anlaşılmasını sağlayan bir bilimdir. İnsanlar tarih boyunca çevrelerinde meydana gelen olaylar ve bunların nedenlerini, nasıl oluştuklarını anlamaya çalışmışlardır. İçinde yaşadığımız toplumu, toplumsal grupları, kurumlar ve ilişkileri bilimsel olarak anlayıp açıklamak için sosyolojiye ve sosyologlara ihtiyacımız vardır.
Felsefe Grubu Derslerinden biri olan Sosyoloji dersi; Genel Lise, Anadolu, Sosyal Bilimler, Anadolu Öğretmen Liselerinin Sosyal Bil. Alanının 11. Sınıflarında: Alan Dersi, diğer alanlarda Seçmeli Ders olarak okutulmaktadır.
Sosyolojinin bugünkü konumunu anlamak çağı anlamaktır, diyebiliriz. Yirmi birinci yüzyıl dünyasında olup bitenleri anlamak ve açıklayabilmek için yeni sosyolojinin penceresinden bakmaya ihtiyaç vardır.
Toplumsal yaşam kaçınılmaz bir gerekliliktir. Filozoflar bu gerçeği şu şekilde ifade ediyorlar: "İnsan, doğası gereği sosyal bir varlıktır." Yani topluluk halinde ve toplum içinde yaşaması kaçınılmazdır. Bu durumun onların terminolojisindeki ifadesi medeni¬liktir. Bizim sosyal yaşam ile (umran) kastettiğimiz de budur.
Bunun açıklaması şöyledir: Allah insanı, ancak beslenerek yaşamını sürdürebilecek bir tabiatta yaratmış, fıtri olarak onu beslenmeye yönlendirmiş ve kendisine beslenerek için gerekenleri yapacak bir donanım vermiştir. Ancak birey olarak tek bir insanın gücü, beslenme ihtiyacını karşılama ve yaşamını devam ettirecek maddeleri bulma işinde yetersiz kalır. Örneğin insanın günde sadece bir miktar buğdayla yaşamını sürdürebileceğini kabul etsek bile, yine de o buğdayın öğütülüp un haline getirilmesi, hamur yapılması ve pişirilmesi gibi aşamalardan geçmesi gerekiyor. Bu üç işi yapabilmek için ise birçok eşya ve alete; bu eşya ve aletler için de demircilik ve çömlekçilik gibi ustalıklara ihtiyaç vardır.
Bütün bu işleri yapmadan, buğdayın taneler halinde olduğu gibi tüketileceğini kabul etsek bile, buğdayı o hale getirmek için yapılacak işlerde yukarıdakilerden az değildir. Buğdayın ekilmesi, hasat edilmesi ve sonra sümbüllerinden çıkarılarak taneler haline getirilmesi gibi ...